Keşke...


Keşke acil durumlarda insanların kullanabilmesi için acil çıkış kapıları olsa. Mecazi olarak deği. Fiziki kapılar olsa gerçekten. Truman Show'daki gibi. Gerçi orada durum biraz farklıydı ama...

Pek keyfim yok yine bu aralar. Hayattan da bezmiş durumdayım. Tutunmaya çalışıyorum ama hayata karşı o heyecandan, meraktan eser yok. Hani sözler vardır; "Önemli olan varacağın yer değil, yolculuktur." "Sonuç değil süreçtir esas olan." Çok sıkıldım süreçten, yolculuktan. Polyannacılıktan. "Herşey iyi olacak. Evet, en kötü gecenin ardından bile güneş doğar." vs vs... "Acaba hayat karşıma neler çıkaracak daha?" diye sormuyorum, sormak da istemiyorum. Huysuz Şirin gibiyim yani bu aralar.



Ama tabi ben yine de "Hadi...Hadi Işıl...Yılma...Devam et..." diyeceğim. Diyorum. Bazen 180 derece dönsem de yine "Düşünme böyle şeyler...Umudunu kaybetmeee!" diyorum. Diyeceğim.

Yine de merak etmiyor değilim neler olacağını...O "yine de" de olmasa zaten...halim duman olurdu...

İyi geceler...

Yorumlar

Popüler Yayınlar