İçimde yavaş yavaş uyanmaya başlayan birşeyler var. Hayata susamış hissediyorum kendimi. Sanki uzun süredir uykudaymışım da yavaş yavaş uyanıyormuşum gibi. Kabuğumu kırmaya ve duvarlarımı yıkmaya çalışıyorum. Kolay değil bu. Bu konuda önemli adımlar attığımı zannederken aslında yerimde saydığımı gördüm geçenlerde. Bir derste sınıftan biri sahneye geliyor, sınıftakiler de o kişi hakkında düşündüklerini söylüyordu. Ben çıktım ve hakkımda söylenenler "O çok tatlı." O çok güler yüzlü." "Seni çok seviyorum." ve saireden öteye gitmedi. BENimle, karakterimle ilgili hiçbir şey söylenmedi. Evet onlara daha yakın, sıcak davranmaya başlamıştım ama kendimi onlara hiç açmamışım. Bu demek değildir ki kabak çiçeği gibi açılıp herşeyimi onlara anlatacağım; ama en azından kıyısından köşesinden nasıl bir insan olduğum hakkında kırıntı kadar da olsa bir fikirleri olsun. Tamam, kendimi insanlara kolay açamam. Açar gözükürüm de açamam. Ama onlara puzzle resmimin parçalarını yavaş yavaş verebilirim. Resmi tamamlayabilirlerse ne ala.

Yorumlar

Popüler Yayınlar