Öldüm, duydunuz mu?



 
Sanırım buraya kadar.


Evliliğin güzel birşey olduğuna dair inancıma tutunmaya çalışmamın son noktasına geldim. İnanmıyorum. İnanamıyorum. İnsanlar ilişkilerini belli bir noktaya kadar ciddiye alıp bir noktada bir sebepten ciddiye almayabiliyorken (artık umursamayabiliyorken) -ve en kötüsü bu gayet doğal birşey olarak görülürken- evliliğin bammmbaşka ve çok daha ciddi birşey olduğuna kimse inandırmaya çalışmasın beni. Neredeyse daha bir örneğini bile görmedim. Görmeme de gerek olduğunu sanmıyorum çünkü gayet düzgün görünen evliliklerde de çeşitli sorunlar yaşandığına eminim.


Zaten mantık şurada sıçıyor: Evliliğin temeli ilişkidir. Ve insanlar ilişkilerini ciddiye almayabiliyorsa; evlilikte durum neden farklı olsun, evlilik neden daha ciddiye alınsın? Dolayısıyla, evlilik seviyesine taşımak(!) yerine ilişki seviyesinde kalmak çok daha mantıklı. Sadece bana mı "ilişki" "evlilik"ten daha gerçek geliyor?


Denir ki, ilişki evlilikle sonuçlandığında "tamam" demektir. Oysa tamam olması için evliliğe taşınması gerek midir?


Sanırım önceki hayatımda bir hayvandım. (Doğa kanunları gibi) Herşeyin açık ve net olduğu bir habitattan geldiğimi sanıyorum. Çünkü, insan olmanın getirdiklerini şu yaşıma geldim halen kabul edemiyorum. Kendimi insan olmaya adapte etmeye çalışıyor hissediyorum. Halen. Etrafımdakilerin hikayelerini dinlerken, kendi yaptıklarıma bakarken hayrete düşmem, anlam verememem bundan.


İnsan olmanın gereği, bugüne kadar gördüklerim, yaşadıklarım, yaşattıklarımsa eğer, ben insan olmak istemiyorum. Güzel şeyler yaşamadım mı yaşatmadım mı, elbette. Ne yazık ki bir yanlış tüm doğruları götürüyor bende. Dolayısıyla doğru diye birşey göremiyorum hiç bi yerde.

Yorumlar

Popüler Yayınlar